MENU

PRATİK BİLGİLER

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

PRATİK LİNKLER

HAVA DURUMU

SİTE SAYACI


Ziyaretçi Sayımız: 384141

  DUYURULAR

Ey Mali Müşavir Titre Ve Kendine Gel

 

Ey Mali Müşavir Titre Ve Kendine Gel
Tarih: 04.07.2012
Sayın Özkök gibi “Yazmak için yarını bekleyemedim” yerine “yazmak için çok bekledim” diye başlayacağım. Gerçekten de çok bekledim çok düşündüm bu yazıyı yazmak için. Belki dedim, belki düzelir, yoluna girer dedim her şey. Fakat cumartesi resmi gazetede yayımlanan ve Yeni TTK’da değişiklik yapan 6335 sayılı kanun bardağı taşıran son damla oldu. Gerçi 3 Temmuz gecesi yapılan değişiklikle geri adım atılmış ve adalet sağlanmaya çalışılmış olsa bile artık bardak taştı bir kere.
Evet hep beraber muhasebecilerle dama taşı gibi oynanan süreci tekrar gözden geçirelim de bardağın nasıl taştığını hatırlayalım.
 
BÜYÜK UMUT; BAĞIMSIZ DENETİM TEŞKİLATI KURULUYOR
Tarih 1 Kasım 2010 Türmob tarafından “Türmob Bağımsız Denetim Merkezi Kurulmasına İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ” 27746 sayılı resmi gazetede yayımlandı. Tebliğde bağımsız denetçinin niteliklerinden, yetkilendirilmesine, bağımsız denetim şirketinden bağımsız denetim teşkilatının kurulmasına kadar bütün her şey vardı. Özetle tebliğde yok yoktu. Oysa tebliğdeki düzenlemelerden bir tek bağımsız denetçiler için getirilen sınav şartı tartışıldı. Onu da sadece biz mali müşavirler kendi kendimize tartıştık. Aslında bu tebliğ biz hariç kimse tarafından ciddiye alınıp da gündeme konu olmadı.
                  
YENİ TİCARET KANUNU İLE SÜPER DENETÇİ SMMM’LER GELİYOR
Tarih 13 Ocak 2011 Ticaret Kanunu TBMM’de kabul edildi. Heyecan dorukta. Kanun denetçiye müthiş yetkiler tanıyor. Hele kanunda bir geçici 2. Madde var ki sormayın. Geçici madde aynen şu şekilde;
Kamu tüzel kişiliğini haiz Türkiye Denetim Standartları Kurulu kuruluncaya kadar, 397 nci maddede belirtilen Türkiye Denetim Standartları; Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) ile ilişkili bir Kurul tarafından uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu olarak belirlenir. Kurulun, hangi kurum ve kuruluşların temsilcilerinden oluşacağı ile çalışma usul ve esasları, TÜRMOB tarafından hazırlanacak ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine yayımlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Burada kurulmasından bahsedilen kurul bugünkü Kamu Gözetimi Kurumu. Madde diyor ki “müthiş yetkilerle donatılmış süper kurum kuruluncaya kadar Ey Türmob tek yetkili sensin, hiç durma hemen bir kurul kur, sonra Maliye Bakanlığı’nın görüşünü al bir yönetmelik yayınla bu işi bitir”. Ama bir terslik var bu durumda, kanun maddesi yönetmelik diyor. Türmob ise bu işi önceden bir tebliğ ile düzenlemişti. Neyse 5 gün daha bunun bir önemi yok. Biz sevinmeye devam edelim.
 
5 GÜN SÜREN RÜYADAN UYANMA VAKTİ
Tarih 18 Ocak 2011 yani Ticaret Kanunu’nun TBMM’de kabul edilmesinin üzerine 5 gün geçti. Sabah bugün neler değişmiş diye resmi gazeteyi açtık. Açmaz olaydık. Ne görelim;
“Seri I, No: 1 Sayılı Türmob Bağımsız Denetim Merkezi Kurulmasına İlişkin Esaslar Hakkında Tebliği Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Tebliğ”
Evet başlık her şeyi açıklıyor. Kanun yetki veriyor, Türmob gururlu bir şekilde elinin tersi ile itiyor yetkiyi.  Tabi biz hala iyi niyetliyiz. Diyoruz ki kanun yönetmelik diyor. Büyüklerimiz tebliği yürürlükten kaldırdı, bunun yerine yönetmelik hazırlayacak ve Maliye Bakanlığı’nın görüşünü alıp bunu yayımlayacak.
 
SEVGİLİLER GÜNÜ HEDİYESİ
Tarih 14 Şubat 2011, sevgililer günü. Biz mali müşavirlere verilebilecek en güzel hediye yeni ticaret kanununun resmi gazetede yayımlanması. Bu tarihten sonra hep kanunun bize verdiği yetkileri konuşmaya başladık.
Çok konuşuldu, çok yazıldı, çok nutuk atıldı, büyük vaadlerde bulunuldu. Benimse tek hatırladığım 05-09 Ekim 2011 tarihleri arasında Antalya Kemer'de gerçekleştirilen 10.Türkiye ve 4.Uluslararası Türkiye Muhasebe Denetimi Sempozyumunda Sayın Ünal Tekinalp Hoca’nın birkaç cümlesiydi. Turmob’a ve bize yönelik, Gerekli düzenlemeleri yapın, siz yapmazsanız başkaları yapacak sözleriydi.  Evet biz yapmazsak kim yapacaktı bu işi. Meğer mecliste konuşuluyormuş bu işi kimin yapacağı, bir kurumdan bahsediliyormuş.
 
SÜPER YETKİLİ KURUM KURULUYOR
Tarih 2 Kasım 2011 “Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Meğer kararnamenin kabul tarihi 26 Eylül 2011 imiş. Yani mecliste konuşulan ve Ünal Hoca’nın da belirttiği Türmob’un -yapamadığı değil- yapmadığını yapacak kurum çok önceden kurulmuş da bizim 2 Kasımda yeni haberimiz olmuş.
Kamu Gözetimi kurulduktan sonra ortalık bir müddet sus pus oldu. Herkes şaşkına döndü. Kısa bir süre sonra her şey normalleşti. Biz mali müşavirler tekrardan nutuklar ve vaadler dinlemeye başladık. Bu Kamu Gözetimi var ya hani KHK ile müthiş yetkiler verilen kurum; ne olursa olsun Turmob olmadan denetçi ile ilgili karar veremezmiş, Turmob ve odalarla birlikte hareket etmek zorundaymış.
 
UMUTLARIN DEVAM ETMESİ İÇİN MALİ MÜŞAVİRLER KAMPA ALINIYOR
Tabi artık deniz göründü. Turmob hemen eğitimler düzenleme kararı aldı. Bunun için kısa eğitimlerle ilk önce eğitmenleri eğittiler. Onlara birer power point sunumu verdiler. “Gidip okuyun bunları, Mali müşavirler sessizce dinler nasıl olsa” dediler.
İlk olarak Ticaret Kanunu ve Kobi TFRS eğitimi aldık. Sonra kendinizi deneyin, başarılı olamazsanız tekrar tekrar deneyin” diye bir adı sınav mı bilmece mi belli olmayan bir uygulamaya tabi tutulduk.  İlkokuldan şimdiye kadar onlarca sınava girmiştik, ilk kez böylesini gördük. Demek ki böyle de bilgi seviyesi ölçülebiliyormuş. Hem sınava karşı çıkacaksınız, hem de sadece adı sınav olmayan sınav yapacaksınız ? Gerçekten de çok yararlı oldu !!!. Sorulardan birini hiç unutmuyorum şu şekildeydi;
Aşağıdakilerden hangisi denetçinin taşıması gereken özelliklerden biri değildi. Şıklar;
a) Bağımsız olma b)mesleki özen c)… d)… e) sportif olma
Meğer denetçinin sportmen olmasına hiç mi hiç gerek yokmuş. Ne yapalım biz de oturup kayıt gireriz spor da neymiş.
Neyse her şey güzel gidiyordu, umutlu bir şekilde ne güzel de eğitiliyorduk kavurucu yaz sıcaklarında meslek yasamızın bize verdiği denetim yetkisini tekrar alabilmek için.
 
TORBADAN BİR TEK BİZE HEDİYE YOK, UMUTLAR SÖNDÜ
Tarih 30 Haziran 2012 Resmi gazetede yayımlanan “Türk Ticaret Kanunu İle Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”  ile gereksiz umutlarımızın sonlandığı tescillendi. Yeminli mali müşavirler son dakika manevrasıyla kanuna eklettikleri hükümle sınavsız olarak bağımsız denetçi olmayı torbaya koydular. Bunun yanında Gümrük ve Sanayi müfettişleri için de torbadan müthiş bir hediye çıktı. Onları da bu çabalarından dolayı kutluyorum.
 
BAZILARIMIZ UMUTLANIYOR
27-28 Haziran günlerinde bu oyun meydana çıkınca ayaklanıp hak aramaya kalkan meslektaşlarımız Cumhurbaşkanlığı, Türmob, Odalar ve ilgili siyasi partileri mail bombardımanına tutmaya başladı. Ve en nihayet 29 Haziran günü Türmob, Meslekte Birlik ve ÇMBD tarafından bir türlü paylaşılamayan ve büyük zafer edasıyla “YMM’ lere verilen Denetim yetkisinin 10 yıllık SMMM’lere de verilmesi için TBMM’de grubu bulunan tüm siyasi partilerce ortak önerge verilmesi sağlandı” şeklinde duyurulan ve bizim gibi çömezlerin ağzına bir parmak bal çalınarak 302 sayılı 3. Yargı paketine ek önerge verdirildiği ilgili sitelerden duyuruldu. Bu önergeye karşı ayıp olmasın kabilinden bir bülten haricinde mesleğimizin çatı örgütü olan Türmob’un da sesini gür bir şekilde duyabilmeyi ve ayrıcalıklı zümre oluşturmanın başka bir versiyonu olan bu ikinci yanlışlığı düzeltebilmesini isterdik açıkçası. Nasıl oldu da becerebildiler 90.000 kişilik bir aile olan YMM, SMMM ve SM meslektaşımızı birbirine düşürmeyi. Bakalım bu balın tadı kaç gün sürecek damağımızda.
 
İSYAN SONUÇ VERDİ
Biz bu yazıyı kaleme almaya başladığımız iki günde yazımızın bazı kısımları baş döndüren bir değişimle güncelliğini yitiriyor enteresan bir şekilde, imtiyaz mücadelesi son hız devam ediyor. Tarih 3 Temmuz 2012, saat 21:00 suları.. Yeminli mali müşavirlerin son dakika manevrasıyla kanuna eklettikleri geçici 6. Maddenin 4. fıkrası yürürlükten kaldırıldı. Yani artık kimseye bir imtiyaz yok.   Bağımsız denetimde yetkilendirme yeminli mali müşavir ve serbest muhasebeci mali müşavirler arasından Kamu Gözetimi ve Muhasebe Standartları Kurumu tarafından yapılacaktır. Durum en başlanılan yere geldi, ancak bu süreçte köşe kapmaya çalışan, dost-düşman bazı kesimleri de tanımış olduk. Yeni ataklarla durum değiştirilmezse geç de olsa hak yerini buldu, tabi, henüz maç bitmiş değil çünkü.
 
KİMLERE NE HAKLAR VERİLMİŞ HABERİMİZ YOK
Herkes sınavsız denetçiliğe, bu hakkın biz mali müşavirlere verilmesi gerektiğine, başka hiçbir zümre ve kurumlara ayrıcalık tanınmaması gerektiğine takılmış kalmış. Aslında bizim 3568 sayılı yasamıza baksalar biz hariç birçok kamu kurumuna ciddi ayrıcalıklar tanındığı görülecektir. Yani bir 6. Maddemiz var akıllara zarar. Resmen madde yazılırken duyan gelmiş “Biz de isterük biz de isterük” diye.  Kimlere mi bedavadan mali müşavir olabilme hakkı tanınmış. Gelin bakalım;
Hazine Kontrolörleri Kurulunda denetim yetkisine sahip olarak çalışan denetim elemanları, banka denetimine yetkili olanlar, Sermaye Piyasası Kurulunda denetime yetkili olarak çalışanlar, Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu uzmanları,  Başbakanlık Teftiş Kurulunda görev yapan denetim yetkisine sahip Başbakanlık müfettişleri,  Bütçe Kontrolörleri, Muhasebat Kontrolörleri ve Milli Emlak Kontrolörleri, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı müfettişleri ve kontrolörleri, Vergi yargısında görev yapan hakimler, banka müfettişleri.
Çok merak ediyorum bu kurumlarda görev yapanları bir gün çağıralım bürolarımıza basit bir beyannameyi gönderebilecekler mi acaba!!! Aslında beyannameyi görünce ne olduğunu, ne işe yaradığını anlayabilecekler mi !!!
Daha bitmedi bir de geçici maddeler var ki tam evlere şenlik istisnalar tanınmış kamuda çalışan muhasebe gurularına !!!!
 
ÇOK ÖZEL YEMİNLİLER
Hele Yeminli Mali Müşavirlik sınavı ile ilgili maddede bir hüküm var ki o çok ağrıma gidiyor.
Hüküm aynen şu şekilde;
“Kanunları uyarınca vergi inceleme yetkisini almış ve mesleki yeterlilik sınavını vermiş olanlar, yeterlilik sınavını kazandıkları tarihten itibaren açılacak yeminli mali müşavirlik sınavlarına genel hükümlere göre katılabilirler. Ancak, bunların yeminli mali müşavir ruhsatını alabilmeleri için birinci fıkranın (a) bendindeki süreyi tamamlamaları şarttır”
Denilmek isteniyor ki;
“İnceleme elemanı, kıymetli Üstad; sen denetim yetkisi için yeterlilik sınavına çalışıyorsun ya, sınavı verince hazır bilgilerin taze iken gir YMM sınavına, bu sınavı da ver, sorular zaten birbirine yakın bu yetkiyi de al. 10 yılı doldurup doldurmaz ayrılır keseyi doldurursun piyasada. Eskiden biz sınavsız aldık sana da bu kolaylığı sağlıyoruz”.
Bir de geçen yıl Özel YMM Sınavı denen bir icatla yeminli mali müşavirlik sınavı yapılmıştı. Hani 100 soruluk basit bir test sınavından oluşan ve yaklaşık 1100 kişinin girip sadece birkaç Sayıştay denetçileri ile 1-2 maliye müfettişinin veremeyip o kadar YMM’nin ruhsat aldığı sınav. Anayasa mahkemesinin iptal edeceği biline biline yapılan, fakat anayasa mahkemesi kararlarının geriye yürümediği için verelim şu yetkiyi de sussunlar zihniyetiyle yapılan sınav.
 
TATİL Mİ? ZAMANIMIZ YOK O KADAR
Evet mali müşavir soruyorum sana: “sen ne istedin ne aldın” !!! 6 yıldır bu meslekteyim sadece her geçen gün artan bir iş yükü, cezaları kaldırılamaz beyanname ve bildirimler ile her gün birkaç tane yenisi çıkan kanun, tebliğ, yönetmelik, sirküler ve ilgili mevzuat altında ezildiğimizi görüyorum. Saygı görmeyi bırakın, “bir şey olmaz, bunların sesi çıkmaz, zaten hakkını arayan da yok, yükleyelim yapsınlar” zihniyetiyle yükümüzün arttığını görüyorum.
Bir mali tatil var ki, neresi tatil anlamış değilim. Beyannameleri 3 gün geç verince tatil mi yapmış oluyoruz. Bu ülkede adli tatil var, 20 Temmuz’da başlar 31 Ağustos’ta biter. Bu sürede nöbetçi mahkemeler hariç kimse çalışmaz. Yasama tatili var, 1 temmuz’da başlar 30 Eylül’de biter. Bu  sürede meclis yasa yapmaz.
 
MUHASEBECİ ASLINDA BU MEMLEKETİN HERŞEYİYMİŞ
Mali tatil var 1 Temmuz’da başladığı söylenir ama hiç başlamaz. Bu sürede vergi daireleri ve mali müşavirler çalışır, son gaz ellerindeki işleri toplarlar, kayıtları girerler. Sadece bu yıl için söyleyelim mali tatilin başlangıç gününde Yeni TTK, Yeni Borçlar Kanunu, Basel II Kriterleri gibi ticaret yapanları ve şirketleri damardan etkileyecek son derece önemli değişiklikler yürürlüğe girdi.Hadi bakalım muhasebeci telefonunu kapatıp tatile çıksın kolaysa. Bu ülkede başbakan ve milletvekilleri dahil her kesim tatile çıkar, muhasebeci çıkamaz.
Ben bu durumdan şunu anlıyorum. Adalet bir ay sağlanmazsa bir şey olmaz, olsa da yoluna girer. Yasa 1 ay yapılmazsa bir şey olmaz, olsa da yoluna girer. Ama vergi 1 ay toplanmazsa çok şey olur.
Ülkemiz gelirlerinin % 97 sine yakınını vergi gelirleri oluşturmaktadır. Bu verginin toplanmasında en önde gelen aktörlerden biri -bana göre başrol oyuncusu- biz mali müşavirleriz değil mi? Peki gördüğümüz saygının bununla nasıl bir ilişkisi var inanın anlamış değilim. İlgili bakanlık, Türmob ve Oda temsilcilerimiz ABD, İngiltere ve Almanya gibi ülkelerde meslektaşın nasıl saygı gördüğünü biraz araştırsalar iyi olur.
Yani bir ay olsa tatili hak etmiyor muyuz? Çok mu zor, çözümü yok mu bunun. Elbette var. Bakın bir çözüm şimdi ürettim;
Tatil Temmuz’da yani haziran beyannamelerinin verileceği dönemde başlıyor. İlk 5 ay ödenen KDV, Muhtasar ve diğer vergilerin ortalaması alınır ve mükellef tarafından haziran beyannamelerinin vadesinde ödenir. Ağustosta 2 beyanname beraber verilir fazla ödeyene mahsup edilir, eksik ödeyenden gecikme zamsız tahsil edilir. Böylece biz mali müşavirler de 1 ay gerçekten tatil yapmış oluruz.
 
AYNAYA BAKMA VAKTİ, DENETÇİLİK BİZİM NEYİMİZE !!!
Konuyu çok dağıttım sevgili meslektaşlarım, ancak ifadelerim lütfen yanlış anlaşılmasın. Denetimi ve bağımsız denetçiliği en iyi şekilde yapabilecek olan aslında bizleriz, ancak önce başlıkta da dediğim gibi titreyip kendimize gelmemiz ve aynaya bakarak “Ben kimim, yaptığım işin önemi ne, saygıyı hak ediyor muyum” diye kendimize sormamız gerekiyor. Stajyer yetiştiriyorum diye bedava adam çalıştıran bizleriz, bir arkadaşımızın elinden iş alabilmek için asgari ücretin beşte birine iş alıp fiyat kıran bizleriz. Aman benim 3-5 kuruş kazandığım düzenim bozulmasın da kim ne yapıyorsa yapsın diye 3 maymunu oynayan bizleriz. Biz bunu fazlasıyla hak ettik. Saygı beklenilmez, hak edilir. Saygı görmek için mücadele edilir.
Geçen bir arkadaşım hukuk bürosunda yaşanmış bir anısını anlattı. Büronun zili çalmış, avukat stajyeri kapıyı açmaya kalkmış. Büro sahibi avukat kapıyı açmak için kalkan stajyerine niye kalktığını sormuş. Stajyer kapıyı açacağım efendim deyince, avukat “otur yerine, sen avukat stajyerisin, kapıyı bir başkası açsın” demiş. Görüyor musunuz mesleğe ve meslektaşa gösterilen saygıyı.
Evet bir kere daha aynaya bakalım, mesleğe ve meslektaşlara ne kadar saygı gösteriyoruz sorgulayalım, ondan sonra mesleğimize ve meslektaşımıza her kesimden beklediğimiz saygı kendiliğinden gelecektir.