MENU

PRATİK BİLGİLER

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

PRATİK LİNKLER

HAVA DURUMU

SİTE SAYACI


Ziyaretçi Sayımız: 382420

  DUYURULAR

FATURA KULLANIMINDAN DOLAYI; 3568 SAYILI YASA HÜKÜMLERİNE GÖRE MESLEK MENSUPLARININ ...

 

FATURA KULLANIMINDAN DOLAYI; 3568 SAYILI YASA HÜKÜMLERİNE GÖRE MESLEK MENSUPLARININ MÜKELLEFLERE KESİLEN VERGİ VE CEZALARDAN SORUMLULUĞU İLE KESİLEN VERGİ VE CEZALARDA UZLAŞAN MÜKELLEFİN DURUMU NEDİR?
 
I- MESLEK MENSUPLARININ SORUMLULUĞU NEDİR?
3568 sayılı yasa hükümlerine göre serbest muhasebeci ve serbest muhasebeci mali müşavirlerin sorumlu olacağı işlemler özetle; muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleğinin konusu, diğer işlemlerin yanı sıra gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin; genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca, defterlerini tutmak, bilanço, gelir tablosu ve vergi beyannamelerini imzalamak ile diğer belgeleri düzenlemek vb. işleri yapmak şeklinde ifade olunabilir.
 
Meslek mensupları, 3568 sayılı yasanın 2/A-a bendinde yer alan işlemleri yapar iken; bu işlemler sonucunda ortaya çıkabilecek mali sorumlulukları ise, 6/7/1994 tarihli resmi gazetede yayınlanan ve yürürlüğe giren 4008 sayılı kanun ile vergi usul kanununa eklenen mükerrer 227. madde ile hüküm altına alınmıştır. Buna göre vergi beyannamelerinin 3568 sayılı kanuna göre yetki almış meslek mensupları tarafından da imza edilmesi zorunluluğu Maliye Bakanlığı yetkili kılmıştır. Bu kapsamda meslek mensupları imzaladıkları vergi beyannameleri ile ilgili olarak sorumlu olacakları bilinmektedir. Diğer taraftan 3568 sayılı kanun ile meslek mensuplarına verilen yetkilere ilişkin mali sorumluluk, VUK mük. md. 227. de düzenlenmiş bulunmaktadır. Maliye Bakanlığının verdiğe yetkiye dayalı olarak vergi beyannamelerinin 3568 sayılı kanuna göre yetki almış meslek mensupları tarafından da imzalanması zorunluluğuna ilişkin yöntem ve ilkeler 4 seri nolu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce imzalanması hakkında genel tebliğ verilmiştir.
 
II-SAHTE FATURA KULLANAN BİR MÜKELLEFİN KAYITLARINI TUTAN MESLEK MENSUBUNUN SORUMLULUĞU
Gerek 3568 sayılı yasa ve gerekse buna ilişkin olarak çıkarılan 4 sıra nolu genel tebliğ ve gerekse VUK mük. md. 227 hükümlerine göre; meslek mensuplarının müşterilerinin sahte fatura kullanımı ile ilgili ne derece sorumlu bulundukları sürekli tartışılan bir konudur. Bu konu zaman zaman meslek mensupları hakkında denetim elemanları tarafından meslek mensupları için “sorumluluk raporu”nun düzenlenmesi sırasında da sürekli gündeme gelen bir konudur. Uygulamada denetim elemanları zaman zaman meslek mensupları hakkında “sorumluluk raporları” düzenleyerek hem mükellefler için tarhiyat önerilmesini ve hem de bu tarhiyattan dolayı meslek mensuplarının nihai aşamada sorumlu olacaklarını rapora bağlıyarak vergi dairelerinin dikkatlerini çekmektedirler. Bu noktada hemen akla şu sorular gelebilmektedir:
 
Önerilen tarhiyat hakkında, sahte fatura kullanımından dolayı (mükellefin işbu sahte faturayı bilmeyerek kullandığı varsayılarak) önerilen tarhiyat hakkında tarhiyat öncesi uzlaşmaya varması durumunda sonucun ne olacağı?
Mükellefin kullandığı sahte fatura ile ilgili olarak yine mükellefin VUK 376. maddesine göre talepte bulunması halinde durumun ne olacağı?
Mükellefin kendisine yapılan tarhiyat için yukarıdaki hususlar ile ilgili olarak vergi yargısına müracaat etmesi halinde durumun ne olacağı?
 
Yine yukarıdaki durumlara göre yapılan tarhiyat için mükellefin tebliğ edilen ihbarnamelerine karşın düzeltme talebinde bulunulması halinde durumun ne olabileceği?
Özetle yukarıda belirtilen konularla ilgili olarak mükellefin kendisine tebliğ edilen ihbarnamelere karşı 30 gün içerisinde dava açmadan tarhiyatı kesinleştirmesi durumunda kimin ne miktarda sorumlu olacağı?
…… gibi konularda mükellefin veya serbest muhasebecisinin ne miktarda hangi safhalarda nasıl sorumlu olabileceği tartışılmalıdır.
           
Hemen belirtilmesinde yarar gördüğümüz konu: hiç kuşkusuz mükellefin her hal ve takdirde yukarıdaki tarhiyatlardan veya bu tarhiyatların sonucuna göre kendisinin mükellef olması nedeniyle bu borcu ödemesinin gerektiği yada bu borçtan sorumlu olduğu ihtilafsızdır. Diğer yandan mükellefin o dönemde kayıtlarını tutan muhasebeci veya o dönemde vergi beyannameleri imzalayan mali müşavirinin de sorumlu olabileceği düşünülebilir(1).
 
III-YÜKSEK MAHKEME DANIŞTAY’IN KONUMUZLA İLGİLİ KARARLARI:
MESLEK MENSUBUNUN, MÜKELLEFİN KULLANDIĞI YANILTICI FATURADAN DOLAYI SORUMLU OLAMAYACAĞI
 
1) Yüksek mahkeme vermiş olduğu bir kararında sahte fatura kullanan bir şirketin muhasebecisinin bu fiilinden sorumlu olmayacağına karar vermiştir. Olay şöyle gelişmiştir: sahte fatura kullandığı iddia edilen bir şirket hakkında, tarhiyat önerilmiştir. Tarhiyat bu mükellefin bu sahte faturayı kasıtlı olarak kullanmadığından dolayı yapılan tarhiyatın terkin edilmesine karar verilmiştir. Sonuç olarak mükellef bu tarhiyat hakkında tarhiyat öncesi uzlaşma hükümlerine göre tarhiyat talep edilmiş ve üzerinde de uzlaşmaya varılmıştır. Daha sonra konuyla ilgili olarak mükellef vergi dairesine ödeme yapamamıştır. Ödeme emri aşamasında ise mükellefin o dönemdeki muhasebecisine rucü edilerek ödeme emri tebliğ edilmiştir. Meslek mensubunun ödeme emrine karşı açtığı bu dava mahkemece kabul edilmiştir. Sonuç olarak yüksek mahkeme bu konuda meslek mensubunu sorumlu olmayacağına ilişkin karar vermiştir(2).
           
2) Yine Danıştay’ın vermiş olduğu bir başka kararında da “muhasebecilerin sorumluluğu imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını oluşturan belgelere uygun olmamasından doğmakta olup, şirketin düzenlediği faturalar karşılığında % 5 komisyon geliri elde ettiği varsayımına dayanarak 213 sayılı vergi usul kanunun mükerrer 227. maddesi uyarınca muhasebeci olan davacının sorumluluğuna gidilemeyeceği hk.” Şeklinde karar verilerek mükellefin bu fiilinden dolayı meslek mensubunun sorumlu olmayacağına karar verilmiştir.
 
IV-SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
a) Meslek mensuplarının mükellefin düzenlemiş olduğu sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı faturalardan dolayı sorumluluğu genel olarak bulunmamaktadır. Ancak, meslek mensubunun bir menfaat gözeterek işbu fatura ticaretine iştirak, yardım vs. kolaylık gösterdiğinin, tespiti durumunda sorumlu olacağı kuşkusuzdur.
 
b) Yine mükellefin gider veya maliyet unsurları içerisinde kullandığı sahte faturalardan dolayı meslek mensubunun sorumluluğu yine genel olarak söz konusu değildir. Burada da yine bu faturaların temini, alınması, sağlanması vb. konularda menfaat gözeterek veya etmeyerek bu işlere yardım, kolaylık vs. yollarla bir şekilde aracılık edilmesi durumunda kuşkusuz meslek mensubunun sorumluluğu mevcut bulunacaktır.
 
c) Süre gelen pek çok yargı kararında temel yaklaşım, cezayı gerektirir fiilin bütün unsurları ile vücut bulmadan ve cezayı gerektiren failin fiiline yardım, iştirak, kolaylık gösterilmiş olduğunun tespiti yapılmadan hiçbir şekilde ceza kesilemeyeceği prensip olarak kabul edilmiştir. Uygulamada mükellefler ile meslek mensuplarının sorumluluklarının kesin çizgileriyle belirlenmesi nerede, nereye kadar ve hangi aşamada kimin ve ne kadar sorumlu, mükellef olacağı mutlak surette belirlenmelidir. Hiçbir kişi veya kuruluş işlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılmaması gerektiği ceza hukukumuzun temel bir ilkesidir(3).