MENU

PRATİK BİLGİLER

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

PRATİK LİNKLER

HAVA DURUMU

SİTE SAYACI


Ziyaretçi Sayımız: 384009

  DUYURULAR

Yeni TTK Ve Yeni (HUMK) Hukuk Usulü Mahkemeler Kanunu’na Göre Ticari Defterlerin Delil Niteliği

 

Yeni TTK Ve Yeni (HUMK) Hukuk Usulü Mahkemeler Kanunu’na Göre Ticari Defterlerin Delil Niteliği
Tarih: 28.11.2011 
I. GİRİŞ
Eski TTK da düzenlenen ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin düzenlemeler 6102 sayılı Yeni TTK ‘da düzenlenmemiştir.  Bu husus Yeni TTK’nin gerekçesinde;  modern kanunlarda benzer hükümler yer almadığı gerekçesiyle alınmadığı şeklindedir. Yeni TTK 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecektir Yeni TTK da düzenlenmeyen defterlerin delil niteliğine ilişkin düzenlemeler yeni HUMK’da düzenlenmiş olup, 01.10.2011 tarihi itibariyle yürürlüktedir. Yeni HUMK’daki söz konusu düzenleme ve Yeni TTK’ nın 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmesi ve bu süreçteki ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin uygulama makalemizin konusunu oluşturmaktadır.
II.DEFTERLERİN DELİL NİTELİĞİ, ESKİ VE YENİ DÜZENLEMELER
2.1 Eski TTK’da defterlerin delil niteliğine ilişkin hükümler
Eski TTK’da ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin madde hükümleri aşağıdadır.

TTK Mad.82: "Ticari işlerden dolayı tacir sıfatını haiz olan kimseler arasında çıkan ihtilaflarda ticari defterler aşağıdaki maddelerde gösterilen şartlar dairesinde delil olarak kabul olunur. Tasdike tabi olmayan defterler ancak 69 uncu madde gereğince tasdike tabi olup da tasdik edilmiş olan ilgili defterlerle birlikte delil olarak kabul olunur. Bir tacirin tuttuğu bütün defterlerin birbirini teyit etmesi şarttır; aksi takdirde defterler delil olmaktan çıkar."

TTK.Mad.83: "Mahkeme, aşağıdaki hükümler gereğince, defter münderecatını sahibi lehine hükme medar görmüşse kanaatini kuvvetlendirmek için o kaydın doğru olduğuna ve davacının halen davalıda yerine getirilmesi gereken hakkı bulunduğuna dair defter sahibine tamamlayıcı bir yemin verir.

Taraflardan biri hasmın ticari defterlerinin münderecatını kabul edeceğini mahkeme huzurunda beyan etmiş iken hasmı ticari defterlerini ibrazdan imtina ederse, mahkeme, defterlerin ibrazını istemiş olan tarafa iddiasının sıhhati hakkında bir yemin verir"

TTK.Mad.84: "Kanuna uygun olarak veya olmıyarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır. Şu kadar ki; kanuna uygun olan defterlerde sahibi lehine olan kayıtlar dahi aleyhindeki kayıtlar gibi muteber olup bunlar birbirlerinden ayrılamaz."

TTK.Mad.85: "Kanuna uygun bir surette tutulan ve birbirini teyit eden ticari defterlerin münderecatı sahibi lehine delil ittihaz olunur; şu kadar ki hasım tarafın keza kanuna uygun surette tutulmuş olan ve birbirlerini teyideden defterleri buna aykırı olur veya bu hususta hiçbir kaydı havi bulunmazsa yahut iddianın dayandığı kaydın aksi, vesika veya diğer muteber delillerle ispat edilirse sözü geçen kaydın ispat kuvveti kalmaz."

TTK.Mad.86: "Taraflardan birinin defterleri kanuna uygun olup da diğerininki olmaz veya hiç defteri bulunmaz yahut ibraz etmek istemezse; defterleri muntazam olan tacirin birbirini teyit eden defterlerindeki kayıtlar, diğeri aleyhinde delil olur. Hasım taraf, aleyhinde delil ittihaz olunan kaydın aksini muteber delillerle ispat edebilir."
2.2.Yeni TTK’da defterlerin delil niteliğine ilişkin hükümler
Yeni TTK’da modern kanunlarda benzer hükümler yer almadığı gerekçesiyle böyle bir düzenleme yapılmamıştır.
6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’nun 13 maddesinde " Türk Ticaret Kanununun yürürlük tarihinden önce açılan ve görülmekte olan davalarda, 6762 sayılı Kanunun 82 ilâ 86 ncı maddeleri uygulanır. Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten sonra olsa bile, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 158 inci maddesinde öngörülen ek süre içinde açılacak davalara da bu hüküm uygulanır.’’ denilmektedir.
2.3 Yeni HUMK’da defterlerin delil niteliğine ilişkin hükümler 
Yeni  6100  sayılı Hukuk Usulü Mahkemeler Kanunu 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.  Söz konusu kanunun ‘’Ticarî defterlerin ibrazı ve delil olması’’ na ilişkin 228. maddesinde;   
‘’ (1) Mahkeme, ticarî davalarda tarafların ticarî defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.

(2) Ticarî defterlerin, ticarî davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.

(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticarî defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticarî defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.

(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticarî defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.

(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticarî defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir, ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır." denilmektedir.
228 maddeye ilişki gerekçede  "Türk Ticaret Kanununun ticarî defterlerle ispat konusunu düzenleyen 80 ilâ 86. maddeleri modern kanunlarda benzer hükümler yer almadığı gerekçesiyle Türk Ticaret Kanunu Tasarısına alınmamıştır. Bu durum uygulamada önemli bir sakınca yaratacaktır. Çünkü, senetle ispat mecburiyetinin uygulandığı Türk hukukunda ticarî defterlerle ispata ilişkin kurallar senetle ispat mecburiyetinin katılığını yumuşatmakta ve geniş bir uygulama alanı bulmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısında senetle ispat mecburiyetine ilişkin usul hükümleri muhafaza edilmiştir. Bu sebeple, ticarî defterlerle ispata ilişkin hükümlerin yürürlükten kaldırılması önemli bir boşluğa yol açacaktır. Bu nedenle, Türk Ticaret Kanunundaki yerleşmiş ve yaygın uygulaması olan ticarî defterlerle ispat hükümlerinin yeni usul kanunumuza alınması ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısında muhafaza edilmesi gerekmiştir.

Türk Ticaret Kanununda yer alan ticarî defterlerle ispata ilişkin maddeler dil ve sistematik bakımdan zor anlaşılmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısına ilâve edilen bu hüküm, doktrin ve kazaî içtihatlarda yapılan tasnif dikkate alınarak yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca, Türk Ticaret Kanunu Tasarısının “ticari defter” kavramını değiştiren 64 ve devamındaki maddeler dikkate alınarak “tasdike tâbi olmayan defterler” kavramı metinden çıkarılmış ve “işletmenin muhasebesiyle ilgili olmayan defterler” kavramı metne dahil edilmiştir."
denilmektedir.

III. UYGULAMA
6102 sayılı Yeni TTK ‘da defterlerin delil niteliğine ilişkin düzenleme yapılmamış, kanun gerekçesinde de modern kanunlarda benzer hükümler yer almadığı  nedeniyle yeni kanuna bu şekilde bir düzenleme konulmadığı belirtilmiştir. Yeni TTK 01.07.2011 tarihinde yürürlüğe girecektir. Dolaysıyla 01.07.2011 tarihine kadar (yeni TTK’nın yürürlük tarihi) açılacak davalarda ve 6088 Borçlar Kanunu’nun 158. maddesinde ön görülen ek süre içinde açılacak davalarda  eski TTK’daki defterlerin delil niteliğine ilişkin hükümler geçerlidir. Keza (6103 sayılı) Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Ticari defterlerle ispat’ a ilişkin  13. maddesinde  " MADDE 13  Türk Ticaret Kanununun yürürlük tarihinden önce açılan ve görülmekte olan davalarda, 6762 sayılı Kanunun 82 ilâ 86 ncı maddeleri uygulanır. Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten sonra olsa bile, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 158 inci maddesinde öngörülen ek süre içinde açılacak davalara da bu hüküm uygulanır.’’ Şeklindedir.
Diğer yandan 6100 sayılı yeni HUMK’da defterlerin delil niteliğine ilişkin düzenlenen 228. madde hükümleri 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Hem bu kanundaki 228. madde  hem de eski TTK’daki 83-86 maddelerin irdelenmesinde birbirine parelel hükümler olduğu anlaşılmaktadır. Ardaki tek fark eski TTK2nın 83 maddesindeki tamamlayıcı yemindir ve bu uygulama 01.07.2012 tarihine kadar devam edecektir Dolaysıyla 01.07.2012 tarihine kadar hem eski TTK’daki hem 6100 sayılı yeni HUMK’daki ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin hükümler geçerlidir.
 IV.SONUÇ

Eski TTK da düzenlenen ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin 82-86 madde düzenlemeleri 6102 sayılı Yeni TTK ‘da düzenlenmemiştir.  Buna karşın 6100 sayılı Hukuk Usulü Mahkemeleri Kanunu’nun 228 maddesinde (eski TTK’nın 83. maddesindeki tamamlayıcı yemin hariç)  paralel düzenleme yapılmıştır. Yeni 6100 sayılı HUMK 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Eski TTK’daki ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin düzenlemeler 01.07.2012 tarihine kadar  yeni 6100 sayılı HUMK ile paralel yürütülecektir.
Sonuç olarak 01.07.2012 tarihine kadar açılacak davalarda eski, 6762 sayılı TTK’nin 82 ilâ 86 ncı maddeleri ve 6100 sayılı HUMK’nun 228 maddesi paralel olarak uygulanacaktır. Yeni Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten sonra olsa bile, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 158 inci maddesinde öngörülen ek süre içinde açılacak davalara da eski hükümler uygulanacaktır. Eski TTK’nın 83 maddesindeki tamamlayıcı yemin 01.07.2012 tarihine kadar devam edecektir
 
Kaynak: www.MuhasebeTR.com